Ben Güçlüyüm

Ağlıyorum sanmayın gözümde yaş var diye,
Yağmur yağmıştı da ondan böyle...

Düştüm sanmayın, sendeledim;
Yollar bozuk ta ondan böyle...

Dert etmeyin, her gün yağmur yağmaz ki,
Yollar böyle bozuk kalmaz ki...

Güçlüyüm ben, korkmam fırtınadan,
Rüzgâr biraz sert de, ondan böyle...

Yarın yeni bir gün; güneş gene doğacak,
Yağmur durmuş, fırtına dinmiş olacak,

Sanmayın gönlüm hüzünlü kalacak,
Biraz yorgunum da ondan böyle...

Sevgi

Aşk dediğin kısacıktır; gelir, geçer...
Sevgi bâkidir, bitmez tükenmez.
Yok olsa da bir gün bedenler,
Seven gönüller asla ölmez!

Gül, ne olur

Işıl ışıl gözler, mutlu geleceğe bakar gibi,
Sevgi seli oluşmuş, gönüllerden taşar gibi,
Gülse de gözlerinin içi, bazen yaşlar akar gibi,
Gül artık, hep gül ne olur, açan gonca güller gibi...

Veda

Yıllardır çok yorulmuştun,
Dikenli yollarda koşmuştun,

Sorun bitti, gözyaşı bitti, mutluluk anı şimdi,
Zaman geldi, hizmet bitti, gitme zamanı şimdi.

Belki ayna paslı, ondan bozuk görüntümüz,
Ama pis değildir ne beynimiz ne gönlümüz.

Onbeş ayı geride bıraktık, güzel günlerimiz az olmadı,
Ama güvenli ellerdesin artık, bana gerek kalmadı,

Yalnız değilsin artık, dostların sağ olsun,
Hizmet veren dostlara benden selam olsun.

Yolunu seçtin, bahtın açık olsun,
Yürüdüğün yollar güllerle dolsun.

Sorun bitti, gözyaşı bitti, mutluluk anı şimdi,
Zaman geldi, hizmet bitti, gitme zamanı şimdi.

Geçtiyse şayet hakkım, helal olsun,
Sen de helal et, gönlüm huzur bulsun.

Çelişki

Bal rengi gözler, sarı saçlar,
Buğulu bir ses, hülyalı bakışlar...

Ne oldu sana? Yoksa seviyor musun?
Nasıl olur? Görmedin bir kere olsun...
Olur mu hiç görmeden sevmek!
Sevdim işte; olurmuş demek...

Yasak; vazgeç; eller ne der!
Bu yaşta sevdaya dünya güler.

Gülerse gülsün, dünyaya boş ver.
İsterse yasak olsun,
Yasakların gözü kör olsun.

Günler

Ümitle başlar günler,
Akşam olur, solar yüzler.
Yeni bir hüzündür her gün.
Ne şakır sesler, ne güler gönüller.

Keramet Gönülde

Güzellik denizde dalgada değil...
Keramet; gökte, yıldızda değil...
Gönülde yoksa aydınlık,
Ferahlık namazda niyazda değil...

Vazgeçtim

Vazgeçtim artık bu sevdadan,
Gene eski günlere döndüm.
Güzeldi yaşananlar ama
Hepsini hatıralara gömdüm.

Öğrendim

Geç de olsa öğrendim,
Demir tavında dövülür.
Gün gelir, yaşananlar
Hatıralara gömülür.

Sona doğru

Kararıyor bazen ufuklar, neden bilmem...
Varlığım amaçsız, renksiz gülmem...
Sevgide tat yok, her an kasvet, hep elem.
Hevesler sönmüş birer birer,
Bitiyor zevkler, beklentiler.
Sanki akıbet yakın. Gelirse hayır demem.

Sevmedim dünyayı çocukluğumdan beri,
Çok zaman geçti son güldüğümden beri.
Sahi, o kahkahalar ne zamandı?
Belki çok uzaklarda, belki de yalandı.
O günlerden bugüne elimde ne kaldı?

Sıkıldım artık hayattan, Tanrı'm affet,
Bitsin bu yük, bu gam, bu kasavet,
Gelsin, bekliyorum o diyardan,
Ya bir hidayet, ya da bir davet!

Yakarış

Taşıyla toprağıyla, insanıyla kuşuyla,
Bütünüyle kâinat sana âşık Mevla'm.
Aşıklarından bir aciz kuluna
Serap'ımı bana lâyık gör Mevla'm

İkimiz birlik olup sana dönelim
Dünya ahret saadet görelim
Alın açık, gönül pak, huzuruna erelim
Serap'ımı bana lâyık gör Mevla'm.

Bana bakan gözlerde Sen'i gördüm,
Mazimi yakıp toprağa gömdüm,
Gözüm açtım, Serap'ımı gördüm,
Sevabımı alıp azap etme Mevla'm
Serap'ımı bana serap etme Mevla'm

Sen kapına geleni çevirmezsin,
Gönlü yanık kulu seversin,
Hem bağışlar hem esirgersin,
Serap'ımı bana bağışla Mevla'm
Serap'ımı bana serap etme Mevla'm.

Mini - maxi

Sandalım minik,
Motorum minik,
Deniz engin,
Gök engin,
Aşkım Engin...